İnsanız ya, her şeyi bilir ve de her şeye bir anlam verebiliriz. Aslında hakikaten anlam versek ve de verdiğimiz anlam bizle uyumlu olsa derken, bunun başka bir yazı konusu olması nedeniyle durdum. Geçenlerde bir sohbette, bir kişinin diğerine yönelttiği “ya ayrık otu gibi davranma” diye bir ifade kulağıma çalındığında, doğanın bize aktardığı bazı mesajlara kulak verme zamanı gelmiş diye düşündüm. İşittiğim bu benzetme (yani ayrık otu davranışı), çoğunlukla “olumsuz” bir tanımlama olarak kullanılıyor. Yani gruptan aykırı olan, grubun faydasını dikkate almayan gibi durumlarda dillendiriliyor çoğunlukla.

Doğa bize ne söylüyor acaba diye durumu anlamaya çalıştığımdaysa; ekşi sözlükten alıntı yaptığım bazı ifadeler bize bir fikir verebilir.

Bitkinin etli kökleri çok eskiden beri idrar yolları hastalıklarında kullanılan önemli bir halk ilacıdır. Kökler mesane ve böbrek iltihapları dâhil mesanedeki tas ve kumları düşürmek için kullanılan iyi bir idrar söktürücüdür.

Temmuz Ağustos gibi yaz aylarında yetişir. Kökleri, elle tek tek koparılamayacak kadar kuvvetlidir ve yayılmacı olduğu için bahçedeki gül, zakkum gibi süs bitkilerinin köklerini sarınca, ölümlerine sebep olur.

Kurtulmanın bazen imkânsız olduğu bitkilerdir, sadece toprak üzerindeki kısımlarını temizlemek yetmez yeraltı gövdelerinden kurtulmakta gerekmektedir. Öyle hayat doludur ki bunlar siz yok ettikçe kök salarlar.

Değişik bir durum var değil mi? Bir yandan, eskiden öyle ilaç endüstrisi yokken, insanlara şifa veren özelliği olan bir bitkiyi görüyoruz. Öte yandan baktığımızda, oluşturmaya çalıştığımız bahçemizde, öne çıkmasını istediğimiz güzellikleri ortadan kaldırabilen bir bitki, bir bakıma sizin yapmak istediklerinize karşı koyuyor. Ayrıca sağlam mı sağlam… Yani dayanıklı, öyle kolaylıkla sökülüp atılamıyor. Taşlı, kumlu zeminlerde de yaşamını sürdürebilecek bir dirayet gösteriyor. Sadece, bizimle insan tarzında iletişimde bulunmayan bir canlıya baktığımızda bile değişik mesajları görüyorsunuz. Mesela;

Kendinizi var kılmak için etraftaki güzellikleri ortadan kaldırmayı ister misiniz?

Her türlü zor koşullara rağmen, ayakta kalmayı, yaşamayı seçmek nasıl bir şeydir?

Şifa verici yani başkalarına katkı sağlayıcı özelliklerinize rağmen, başka türlü hatta biraz da olumsuz anılıyor olmak size nasıl gelir?

Bu sorular üzerinde uzun değerlendirmeler yapılabilir. Bunu siz kendi başınıza yapabileceğiniz gibi beraberce yaptığımız bir çalışmada da ele alabiliriz. Bununla birlikte, o aşamaya geçmeden önce, iki soruyu dikkate alarak sürece başlamayı öneriyorum;

Ayrık otu” nitelemesiyle karşılaştığınız (işittiğiniz ya da kullandığınız) durumu tekrar ele alırsanız, durumu doğru değerlendirdiğinizden emin misiniz?

Ayrık otunda yer alan unsurlardan olumlu olanlarını mı, yoksa olumsuz olanını mı seçeceksiniz?

Ne dersiniz?